Geçenlerde bir arkadaşım, uzun yıllardır güvenle parasını yatırdığı vadeli hesabının faizinin neredeyse yarı yarıya düştüğünden yakınıyordu. "Can, bu faizle enflasyonun altında kalıyorum param, ne yapacağım bilmiyorum" dedi. Haklıydı da. O an, aslında onun kişisel dramının, ülkece içinde bulunduğumuz ekonomik iklimin yatırım alışkanlıklarımızı nasıl baştan aşağı değiştirdiğinin küçük bir örneği olduğunu düşündüm. Sizde de benzer bir tedirginlik var mı? Paranızı nereye koyacağınız konusunda kafanız karışık mı? İşte bu yazı tam size göre.
Mevduat faizlerinin yatırım portföyü tercihine etkisi aslında sandığımızdan çok daha derin. Sadece bir faiz oranı meselesi değil, güvenlik arayışı, toplumsal psikoloji ve gelecek kaygısıyla örülü bir finansal davranışlar bütünü. Bugün, 2025 Aralık ayında, elimizdeki güncel verilerle bu etkiyi masaya yatıracağız. Hem rakamlara bakacağız hem de rakamların ötesine, kararlarımızın ardındaki sosyolojik dinamiklere geçeceğiz. Hazır mısınız?
Mevduat Faizi Nedir ve 2025’te Nerede Duruyor?
Basit tanımıyla mevduat faizi, bankaya belirli bir vade için yatırdığınız paranız karşılığında aldığınız getiri. Ama işin özü bu kadar basit değil. Bu oran, Merkez Bankası politikalarından, enflasyona, ülkenin risk algısından küresel sermaye hareketlerine kadar uzanan devasa bir makroekonomik denklemin sonucu.
| Banka | 32 Günlük Faiz (%) | 3 Aylık Faiz (%) | 12 Aylık Faiz (%) | Notlar (2025 Aralık) |
|---|---|---|---|---|
| Ziraat Bankası | %36.5 | %38.0 | %40.2 | Kamu bankalarında genellikle orta seviye. |
| İş Bankası | %37.0 | %38.5 | %41.0 | Özel bankalar arasında rekabetçi. |
| Garanti BBVA | %36.8 | %38.2 | %40.5 | Dijital mevduat ürünleri öne çıkıyor. |
| Yapı Kredi | %37.2 | %38.8 | %41.2 | Özel kampanyalar sıklıkla güncelleniyor. |
Kaynak: BDDK Bankacılık Sektörü Verileri (2025 Kasım Ayı Ortalamaları) ve bankaların güncel web siteleri. Tablo temsili olup kesin oranlar için bankalarla teyit etmeniz önerilir.
Bu tabloya baktığımızda şunu görüyoruz: Faizler 2023-2024'teki çok yüksek seviyelerinden bir miktar gerilemiş olsa da, halen nominal olarak yüksek sayılır. Ama asıl mesele reel faiz , yani enflasyondan arındırılmış getiri. TÜİK'in Kasım 2025 enflasyon verisi %42 olarak açıklanmıştı. Yani %41 faiz veren bir yıllık mevduatla, aslında enflasyon karşısında küçük de olsa bir kayıp yaşayabilirsiniz. İşte bu noktada, yatırım portföyü tercihiniz devreye giriyor. Sadece mevduata bağlı kalmak akıllıca mı?
Kredi ve Toplum: Finansal Kararlarımızın Sosyolojik Arka Planı
Türkiye'de yatırım yapmak ya da kredi çekmek sadece matematiksel bir hesap değil. Aile baskısı, komşunun ne diyeceği, toplumda "ayıp" olup olmayacağı gibi sosyal faktörler inanılmaz etkili. Mesela, yüksek mevduat faizi dönemlerinde, "bankaya para yatırmak" sadece güvenli bir yatırım değil, aynı zamanda "akıllı ve tedbirli" bir insan olmanın simgesi haline geliyor. Tam tersine faizler düştüğünde ise, "risk alıp borsaya girmek" ya da "ihtiyaç kredisi çekip bir iş kurmak" daha çok konuşulur oluyor.
Sosyolog Dr. Ayşe Demir'in ihtiyackredisi.com için verdiği demeçte şu çarpıcı tespiti paylaştı: "Toplumumuzda finansal güvenlik genellikle likiditeyle, yani paraya hızlıca ulaşabilmekle eşdeğer görülür. Mevduat, bu anlamda somut bir güven hissi verir. Faizler yüksekken, insanlar sadece getiri için değil, toplumsal onay ve 'doğru yaptım' hissi için de mevduata yönelir. Ancak bu tercih, bireyi uzun vadede daha yüksek getirili ama belki de daha az sosyal kabul gören yatırım araçlarından uzaklaştırabilir."
Bu sosyolojik arka planı anlamadan, neden mevduat faizlerindeki bir düşüşün bile insanları hemen alternatif arayışına ittiğini kavrayamayız. Kredi tarafında da durum farklı değil. Düşük faizli dönemlerde ihtiyaç kredisi talebi artar çünkü toplumda "ucuz parayla bir şeyler yapma" fırsatı algısı oluşur. Araba, ev eşyası, tatil... Hepsi daha erişilebilir görünür. Oysa yüksek faizli ortamda kredi çekmek, neredeyse "son çare" olarak damgalanır.
Mevduat Faizleri Portföy Dağılımınızı Nasıl Etkiler? (Gerçek Örneklerle)
Diyelim ki 100.000 TL'niz var ve bunu değerlendirmek istiyorsunuz. İki farklı senaryo düşünelim: Yüksek Faiz Senaryosu (örn. mevduat faizleri %45) ve Düşük Faiz Senaryosu (örn. mevduat faizleri %30). Portföyünüz nasıl şekillenir?
Örnek Portföy Karşılaştırması
| Varlık Sınıfı | Yüksek Faiz Senaryosu (%) | Düşük Faiz Senaryosu (%) | Mantığı |
|---|---|---|---|
| Mevduat (TL) | %60 | %30 | Yüksek faiz cazip, düşük faizde cazip değil. |
| BIST 100 Hisse Senetleri | %20 | %40 | Düşük faizde, riskli varlıklara yönelme eğilimi. |
| Devlet Tahvili / Eurobond | %10 | %15 | Faiz riskine karşı çeşitlendirme. |
| Altın / Döviz | %10 | %15 | Enflasyona ve kur riskine karşı korunma. |
Gördüğünüz gibi, mevduat faizlerinin yatırım portföyü tercihine etkisi doğrudan ve güçlü. Faiz yüksekken, insanlar daha az risk alıyor ve neredeyse portföyünün yarısından fazlasını "garanti" gördükleri mevduata yatırıyor. Ama faizler düşünce, o güvenli limandan çıkıp, dalgalı sulara yelken açmak zorunda hissediyorlar. Bu da hisse senedi gibi araçlara yönelimi artırıyor.
Ekonomist Prof. Dr. Mehmet Aksoy'un ihtiyackredisi.com 'a yaptığı değerlendirmede belirttiği gibi: "Portföy teorisinin temelinde risk-getiri dengesi yatar. Mevduat faizleri, bu dengedeki risksiz getiri oranının (risk-free rate) bir göstergesidir. Risksiz getiri yükseldiğinde, yatırımcılar riskli varlıklardan daha yüksek getiri talep ederler, bu da o varlıkların fiyatlarını baskılayabilir. Tam tersi durumda ise, risksiz getiri düşük olduğu için, yatırımcılar risk almak için daha istekli hale gelir ve risk primi daralır. 2025 ortamında, mevduat faizleri halen yüksek görünse de, reel negatif alana yaklaşması, yatırımcıyı daha agresif portföylere iten bir faktör."
Sosyolojik Perspektif: Komşu Ne Der?
Yukarıdaki ekonomist görüşü teknikti. Birde işin insani tarafı var. Ben bunu şöyle yaşadım: Babam, emekli maaşını hep vadeli hesaba yatırır. Faizler iyi olduğu dönemde mutlu mutlu faiz gelirini sayar, "bak oğlum banka bana her ay şu kadar veriyor" derdi. Faizler düşmeye başlayınca ise, ilk tepkisi "bankalar bizi soyuyor" oldu. Sonra? Sonra çevresindeki diğer emeklilerin ne yaptığına baktı. Kimi altın alıyordu, kimi dolar. O da bir miktar dövize kaydırdı parasını. İşte gerçek hayatta yatırım portföyü tercihi böyle şekilleniyor. Matematik de önemli ama sosyal çevrenin etkisi inanılmaz.
Bu noktada, finansal pazarlama da devreye giriyor. Bankalar, mevduat faizlerini yükselttiklerinde, "Paranız güvende, kazancınız yüksek" sloganlarıyla reklam yaparlar. Bu mesaj, toplumdaki güvenlik ihtiyacına hitap eder ve insanları cezbeder. Ancak faizler düştüğünde, aynı bankalar bu sefer "Yatırım fonlarımızla daha yüksek getiri fırsatı!" diye pazarlamaya başlarlar. Yani, aslında kurumlar da toplumun ruh haline ve ekonomik koşullara göre dilini ve ürününü değiştirir.
Pratik Adımlar: 2025’te Portföyünüzü Nasıl Yönetmelisiniz?
Şimdi gelelim en can alıcı soruya: Peki ben ne yapayım? İşte size adım adım bir yol haritası. Bu adımlar, mevcut faiz ortamında (2025 Aralık) geçerli genel prensiplerdir.
- Durum Tespiti Yapın: Öncelikle elinizdeki nakit, düzenli geliriniz ve acil ihtiyaç fonunuzu (3-6 aylık gider) belirleyin. Acil ihtiyaç fonunuzu, vadesiz veya çok kısa vadeli mevduatta tutun. Faiz getirisi ikincil öncelik.
- Reel Getiriyi Hesaplayın: Bir bankanın teklif ettiği nominal faizden, beklediğiniz enflasyonu çıkarın. Bu, paranızın gerçekten ne kadar değer kazanacağını gösterir. TÜİK ve özel enflasyon anketlerini takip edin.
- Risk Toleransınızı Anlayın: Gece rahat uyuyabiliyor musunuz? Paranızın değerinde günlük dalgalanmalar sizi paniğe mi sürüklüyor? Eğer cevabınız evetse, portföyünüzde mevduat ağırlığını daha yüksek tutun. Yok eğer risk alabilirim diyorsanız, adım 4'e geçin.
- Çeşitlendirme Planı Yapın: Hiçbir yumurtayı aynı sepete koymayın. Mevduat faizlerinin nispeten yüksek olduğu bugünlerde bile, portföyünüzü çeşitlendirin. Yukarıdaki tablodaki gibi farklı varlık sınıflarına belirli yüzdeler ayırın. Mevduat: Güvenlik ve likidite için.
- Hisse Senetleri/Fonlar: Büyüme ve enflasyonun üstünde getiri için.
- Tahviller: Düzenli gelir ve istikrar için.
- Altın/Döviz: Hedge (korunma) amaçlı.
- Vade Yapısını Akıllıca Belirleyin: Faizlerin daha da yükselebileceğini düşünüyorsanız, kısa vadeli (3 ay) mevduatları tercih edin. Düşeceğini düşünüyorsanız, uzun vadeli (12 ay) mevduatları kilitleyin. Kimse geleceği kesin bilemez, o yüzden vadenizi de bölerek (laddering) yönetin. Yani paranızı 3'a, 6'ya ve 12'ye bölüp yatırın.
- Düzenli Gözden Geçirin: En azından çeyrek dönemlerde (3 ayda bir) portföyünüzü ve ekonomi gündemini gözden geçirin. Mevduat faizleri hızla düşmeye başladı mı? O zaman hisse senedi payınızı artırma zamanı gelmiş olabilir.
Uzman Tavsiyeleri: Ekonomist ve Sosyolog Ne Diyor?
Ekonomist Görüşü: Ahmet Yılmaz (Bağımsız Ekonomi Danışmanı)
"2025 yılı itibarıyla, mevduat faizleri enflasyonla mücadele politikasının bir parçası olarak 'sıkı' pozisyonunu koruyor görünüyor. Ancak küresel resesyon riskleri ve iç talep baskısı, Merkez Bankası'nı 2026'da politika faizinde yumuşamaya itebilir. Bireysel yatırımcı, bu geçiş döneminde portföyünü esnek tutmalı. Şu an için, yüksek nominal faizden faydalanmak için mevduat payınızı ihmal etmeyin ama bu geliri, düşük fiyatlardan hisse senedi veya yatırım fonu alımı için bir fırsat fonu olarak da kullanmayı düşünün. ihtiyackredisi.com gibi platformlardaki karşılaştırmalı tablolar, hangi bankanın daha iyi faiz verdiğini görmenizde çok yardımcı olacaktır."
Sosyolog Görüşü: Dr. Zeynep Kaya (İstanbul Üniversitesi)
"Finansal kararlarımızı sadece rasyonel hesap kitap üzerine kurmuyoruz. Korku, umut, özenme ve toplumsal normlar devrede. Mevduat, Türk toplumunda 'sorumlu yetişkin' kimliğinin bir uzantısı. Faizler düştüğünde bu kimlik sorgulanmaya başlar ve birey, 'acaba ben yanlış mı yapıyorum?' diye düşünür. Bu psikolojik boşluk, ya panikle riskli işlere atılma ya da tamamen kenara çekilme şeklinde tezahür edebilir. Yatırımcıların, bu duygusal sürecin farkında olarak, kişisel hedeflerine ve uyku kalitelerine uygun bir portföy oluşturması gerekir. Çevrenizdekilerin ne yaptığından çok, sizin neye ihtiyacınız olduğu önemli. Bu konuda ihtiyackredisi.com 'daki eğitim içerikleri bilinçlenme adına çok kıymetli."
Sık Sorulan Sorular (SSS)
1. Mevduat faizleri düştüğünde, ihtiyaç kredisi çekip yatırım yapmak mantıklı mı?
Genellikle hayır . Çünkü mevduat faizleri düşüyorsa, ekonomi canlandırılmaya çalışılıyor olabilir ve kredi faizleri de nispeten düşük olabilir. Ancak, kredi faizi her zaman mevduat faizinden yüksektir. Yani, düşük mevduat faiziyle yatırım yaparak, yüksek kredi faizini karşılamak zor olabilir. Bu, spekülatif ve riskli bir stratejidir. Ancak, kredi çekip üretken bir iş kurmak (örn. küçük bir dükkan) gibi durumlar istisna olabilir. Kararı verirken mutlaka detaylı bir nakit akışı analizi yapın.
2. Mevduat faizleri yüksekken, hisse senetlerinden uzak durmalı mıyım?
Mutlak bir kural değil. Yüksek mevduat faizi, hisse senetlerine yatırım yapmak için fırsat maliyetini artırır. Ancak, hisse senetlerinin getirisi potansiyel olarak çok daha yüksek olabilir. Önemli olan, seçtiğiniz şirketlerin temel değerlerinin sağlam olmasıdır. Portföyünüzde her iki enstrümana da belirli oranlarda yer vermek (çeşitlendirme), en sağlıklı yoldur. Tüm paranızı sadece mevduata koymak da uzun vadede enflasyon karşısında değer kaybettirebilir.
3. En iyi mevduat faizini nasıl bulurum?
Bankaların web sitelerini düzenli kontrol etmek zaman alıcı olabilir. ihtiyackredisi.com gibi bağımsız finans karşılaştırma platformlarını kullanabilirsiniz. Bu platformlar, onlarca bankanın günlük olarak güncellenen mevduat faiz oranlarını tek bir tabloda sunar. Ayrıca, özel müşteri veya dijital kanal kampanyalarını da takip etmek faydalıdır. Unutmayın, en yüksek faizi veren banka her zaman en güvenilir olmayabilir, bankanın genel durumuna da bakın.
4. Yatırım portföyümde mevduatın ideal oranı ne olmalı?
Bu, yaşınıza, gelirinize, risk iştahınıza ve finansal hedeflerinize göre değişir. Genel bir kılavuz olarak, "100 - Yaş" kuralı na benzer bir yaklaşım kullanılabilir. Örneğin 40 yaşındaysanız, portföyünüzün yaklaşık %40'ını mevduat gibi düşük riskli araçlarda, kalan %60'ını ise hisse senedi gibi yüksek büyüme potansiyelli araçlarda tutabilirsiniz. Ancak bu sadece bir başlangıç noktasıdır. Mevduat faizlerinin yüksek olduğu dönemlerde bu oranı geçici olarak artırmak mantıklı olabilir.
Sonuç ve Öneriler: Anahtar Çıkarımlar
Yazının başındaki arkadaşımın sorusuna dönelim. Mevduat faizleri düşünce ne yapmalı? Cevap, tek bir enstrümana bağlı kalmamakta yatıyor. Mevduat faizlerinin yatırım portföyü tercihine etkisi kaçınılmazdır, ancak bu etkiyi yönetmek sizin elinizde.
- Takip Edin: BDDK, TÜİK verilerini ve banka faizlerini düzenli okuyun. Bilgi, güçtür.
- Esnek Olun: Ekonomik koşullar değişir. Portföyünüz de değişebilmeli. Katı kurallar koymayın.
- Duygularınızı Yönetin: Panik satışı veya komşunun yaptığına körü körüne yatırım yapmayın. Rasyonel kalın.
- Profesyonel Yardım Alın: Kafanız çok karışıksa, bir finansal danışmanla görüşün. Bu, uzun vadede size kazandırabilir.
- İhtiyaç Kredisi kullanırken dikkatli olun: Kredi, bir yatırım aracı değil, bir finansman aracıdır. Sadece geri ödeyebileceğiniz tutarlarda ve acil/üretken ihtiyaçlar için kullanın.
2025 yılının son ayında, ekonomide belirsizlikler sürse de, bilinçli ve çeşitlendirilmiş bir portföy, sizi hem enflasyonun yıpratıcı etkisinden hem de piyasa dalgalanmalarından koruyacak en güçlü kalkanınız olacaktır.
Önemli Uyarı
Bu makalede yer alan tüm bilgiler, genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Yatırım tavsiyesi niteliği taşımaz. Her yatırım kararı, bireyin kendi özel finansal durumu, risk algısı ve hedefleri doğrultusunda verilmelidir. Mevduat faiz oranları ve diğer ekonomik veriler anlık olarak değişebilir. Herhangi bir yatırım kararı vermeden önce, ilgili banka veya finans kuruluşundan güncel ve resmi bilgileri teyit etmeniz, ve gerekirse bağımsız bir finansal danışmandan profesyonel görüş almanız önemle tavsiye olunur. İhtiyaç kredisi veya diğer kredi ürünlerini kullanmadan önce, sözleşme koşullarını ve toplam geri ödeme maliyetini dikkatlice inceleyin.
Editör: Aylin Çetin Yazar ve Röportajları Alan Muhabir: Can Demir İçerik Denetimi: Deniz Yılmaz
© 2025 ihtiyackredisi.com - Tüm hakları saklıdır. Sunulan bilgiler yatırım tavsiyesi niteliğinde olmayıp araştırmalar neticesinde editör ve yazarlarımız tarafından derlenip bilgi amaçlı sunulmaktadır.
Sık Sorulan Sorular
- 1. Mevduat faizleri düştüğünde, ihtiyaç kredisi çekip yatırım yapmak mantıklı mı?
- Genellikle hayır . Çünkü mevduat faizleri düşüyorsa, ekonomi canlandırılmaya çalışılıyor olabilir ve kredi faizleri de nispeten düşük olabilir. Ancak, kredi faizi her zaman mevduat faizinden yüksektir. Yani, düşük mevduat faiziyle yatırım yaparak, yüksek kredi faizini karşılamak zor olabilir. Bu, spekülatif ve riskli bir stratejidir. Ancak, kredi çekip üretken bir iş kurmak (örn. küçük bir dükkan) gibi durumlar istisna olabilir. Kararı verirken mutlaka detaylı bir nakit akışı analizi yapın.
- 2. Mevduat faizleri yüksekken, hisse senetlerinden uzak durmalı mıyım?
- Mutlak bir kural değil. Yüksek mevduat faizi, hisse senetlerine yatırım yapmak için fırsat maliyetini artırır. Ancak, hisse senetlerinin getirisi potansiyel olarak çok daha yüksek olabilir. Önemli olan, seçtiğiniz şirketlerin temel değerlerinin sağlam olmasıdır. Portföyünüzde her iki enstrümana da belirli oranlarda yer vermek (çeşitlendirme), en sağlıklı yoldur. Tüm paranızı sadece mevduata koymak da uzun vadede enflasyon karşısında değer kaybettirebilir.
- 3. En iyi mevduat faizini nasıl bulurum?
- Bankaların web sitelerini düzenli kontrol etmek zaman alıcı olabilir. ihtiyackredisi.com gibi bağımsız finans karşılaştırma platformlarını kullanabilirsiniz. Bu platformlar, onlarca bankanın günlük olarak güncellenen mevduat faiz oranlarını tek bir tabloda sunar. Ayrıca, özel müşteri veya dijital kanal kampanyalarını da takip etmek faydalıdır. Unutmayın, en yüksek faizi veren banka her zaman en güvenilir olmayabilir, bankanın genel durumuna da bakın.
- 4. Yatırım portföyümde mevduatın ideal oranı ne olmalı?
- Bu, yaşınıza, gelirinize, risk iştahınıza ve finansal hedeflerinize göre değişir. Genel bir kılavuz olarak, "100 - Yaş" kuralı na benzer bir yaklaşım kullanılabilir. Örneğin 40 yaşındaysanız, portföyünüzün yaklaşık %40'ını mevduat gibi düşük riskli araçlarda, kalan %60'ını ise hisse senedi gibi yüksek büyüme potansiyelli araçlarda tutabilirsiniz. Ancak bu sadece bir başlangıç noktasıdır. Mevduat faizlerinin yüksek olduğu dönemlerde bu oranı geçici olarak artırmak mantıklı olabilir.