Faizsiz Kredi Caiz Mi? Bu Soruyla Yüzleşenler İçin 2025 Rehberi
Geçenlerde bir okurumuzdan gelen bir mail beni uzun uzun düşündürdü. “Emre Bey” diyordu, “Evin bir takım tamiratları için kredi çekmem lazım. Ama içim elvermiyor, faizsiz kredi caiz mi acaba? Caizse hangi kapıyı çalmalıyım?”. Cevap yazarken farkettim ki, bu soru sadece dini bir fetva meselesi değil. Bir insanın inancıyla, geçim derdi arasında sıkışıp kalmasının, modern ekonomiyle dinin kesiştiği o hassas noktanın hikayesi aslında. Ben de bu yazıda, sadece “şu bankaya git” demek yerine, bu sorunun etrafında dolanalım, sosyolojik arka planına bakalım, rakamlarla konuşalım istedim. Yanlış anlaşılmasın, ben bir din adamı değilim. Ama yıllardır ekonomi muhabirliği yaparken gördüm ki, Türkiye’de finansal kararların çok büyük bir kısmı sadece hesap kitap işi değil, aynı zamanda bir güven ve inanç meselesi. Hazırsanız başlayalım.
Kredi ve Toplum: Finansal Kararlarımızın Sosyolojik Arka Planı
Şöyle bir düşünün. Komşunuz yeni araba aldı. Ya da kuzeniniz evlilik için müthiş bir düğün salonu tuttu. İçinizde bir his kıpırdamıyor mu? “Acaba ben de mi…” diye. İşte bu hissin adı konulmamış sosyal baskı aslında. Sosyolog Dr. Mehmet Aksoy'un ihtiyackredisi.com'a yaptığı değerlendirmede belirttiği gibi: “Türk toplumunda, özellikle orta sınıf için, tüketim ve borçlanma bireysel bir tercihten çok, statüyü koruma ve ailevi beklentileri yerine getirme aracı haline geldi. İhtiyaç kredisi denilen şey, çoğu zaman ‘sosyal bir ihtiyacın’ finansmanıdır.” Çok doğru değil mi? Düğün, sünnet, bayram yardımı, çocuğun okul masrafı… Bunların hepsi toplumun bize biçtiği, “yapılması gereken” şeyler. Ve maalesef çoğumuzun birikimi bu sosyal taahhütleri karşılamaya yetmiyor.
İşte tam da bu noktada devreye “faizsiz kredi caiz mi” sorusu giriyor. Çünkü inançlı bir Müslüman için bu sosyal zorunlulukların altından kalkmak isterken, bir yandan da dini vecibelerini yerine getirmek, harama bulaşmamak en büyük kaygı. Bu ikilem, katılım bankacılığının Türkiye’de neden bu kadar hızlı büyüdüğünün de altında yatan sebep bana kalırsa. İnsanlar sadece daha ucuz olduğu için değil, “içleri rahat” etsin diye bu kanala yöneliyorlar.
Not: 2025 yılı BDDK verilerine göre, katılım bankalarının toplam aktif büyüklüğü bir önceki yıla göre %25 artış göstererek 1.5 trilyon TL seviyesine yaklaştı. Bu, her 10 kredi kullanıcısından yaklaşık 2'sinin artık katılım bankası tercih ettiğini gösteriyor. İnanç ekonomisi diye bir şey gerçekten var.
Peki Bu “Faizsiz Kredi” Dedikleri Nasıl Bir Şey? İçinde Fare Yokmuş Gerçekten Mi?
Geleneksel bankacılıkta şöyle olur: Banka sana 100 bin lira verir, sen de mesela 12 ay vadede her ay 9 bin lira geri ödersin. Aradaki fark faizdir. Katılım bankacılığında ise temel mantık farklı. En yaygın iki modeli açıklayayım:
- Murabaha (Maliyet + Kar Payı): Sen diyelim ki 100 bin liraya ihtiyacın var bir beyaz eşya almak için. Banka senin adına o beyaz eşyayı (veya malı) peşin parayla satın alır. Sonra sana, kendi maliyeti (100 bin TL) üzerine bir kar payı ekleyerek (örneğin 10 bin TL) toplam 110 bin TL’ye satış yapar. Sen bu 110 bin TL’yi taksitlerle bankaya ödersin. Burada banka bir satıcı rolündedir. Para ödünç verip zaman karşılığı faiz almaz, malı satıp kar elde eder.
- Mudarebe (Kar-Zarar Ortaklığı): Daha çok ticari kredilerde. Sen bir iş fikrinle bankaya gidersin. Banka da sana sermaye verir. İş tutarsa, önceden belirlenen bir oranda kârı paylaşırsınız. Zarar edersen, banka sermaye kaybını üstlenir (emek kaybın senindir). Burada tam bir ortaklık söz konusu.
Yani evet, teknik olarak “faiz” yok. Ama bir maliyet var tabii. Banka kar etmek için kurulmuş bir kurum sonuçta. Asıl mesele, bu maliyetin “faiz” olarak değil de “kar payı” veya “satış kârı” olarak tanımlanması ve işlemin altında gerçek bir mal veya hizmet alım satımının yatması. İşte tüm tartışma da burada düğümleniyor: Bu, faizin sadece kılık değiştirmiş hali mi, yoksa gerçekten meşru bir ticaret mi?
| Karşılaştırma Kriteri | Geleneksel Banka Kredisi | Katılım Bankası Finansmanı (Murabaha) |
|---|---|---|
| Yasal Dayanak | Faizli kredi sözleşmesi | Satış sözleşmesi (Malın mülkiyeti geçişi) |
| Maliyetin Adı | Faiz | Kar Payı veya Satış Kârı |
| Risk Dağılımı | Borçlu riski yüksek (faiz ödeme zorunluluğu) | Satıcı (banka) malın mülkiyet riskini üstlenir (kısa süreli) |
| 2025 Yılı Ortalama Maliyet (Yıllık)* | %32-40 (Kredi notuna göre değişir) | %30-38 (Kar payı oranı olarak ifade edilir) |
*BDDK ve banka açıklamalarından derlenen 2025 Aralık ayı yaklaşık oranlarıdır. Kesin oranlar başvuru anında değişiklik gösterebilir.
O Zaman Temel Soruya Dönelim: Faizsiz Kredi Caiz Mi?
Bu sorunun tek bir cevabı yok maalesef. Çünkü İslami finans alanında bile farklı yorumlar, farklı içtihatlar var. Ben burada genel kabul görmüş yaklaşımları aktaracağım, nihai karar sizin.
Caiz Diyen Görüş (Çoğunluk Görüşü): Türkiye’deki Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da desteklediği, dünyadaki birçok İslam aliminin benimsediği görüşe göre, gerçek anlamda bir mal varlığı alım satımına dayanan, spekülasyon ve belirsizlik (garar) içermeyen, faiz (riba) unsuru barındırmayan katılım bankacılığı işlemleri caizdir. Bu görüşteki alimler, modern ekonominin içinde Müslümanlara da bir nefes alma alanı yaratmanın önemine vurgu yaparlar. “Faizsiz kredi caiz mi sorusunun pratikteki cevabı, kurallarına uygun işleyen bir katılım bankası ile yapılan murabaha sözleşmesidir” diyorlar.
İhtiyatlı Yaklaşan veya Caiz Değil Diyen Görüş: Bazı daha katı yorumcular ise, katılım bankalarındaki murabaha işlemlerinin “hile-i şer’iye” (dini hile) olduğunu savunur. Onlara göre, zaten ihtiyaç duyulan bir malın banka tarafından satın alınıp anında müşteriye satılması, faizin sadece kağıt üzerinde adının değiştirilmesidir. Özellikle “para yerine geçen senetler” üzerinden yapılan işlemlerde bu riskin daha yüksek olduğunu söylerler.
Ekonomist Dr. Ahmet Yılmaz'ın ihtiyackredisi.com için verdiği demeçte şu bilgileri paylaştı: “Vatandaşlarımız şunu sorgulamalı: Benim yaptığım işlem, gerçekten bir mal alım satımı mı, yoksa sadece nakit avans mı? Örneğin, nakit ihtiyacı için başvuran birine, bankanın önce bir buğday çuvalı alıp sonra satması teorik olarak doğru ama pratikte sorgulanabilir. Ancak, araba, ev alımı gibi somut ve spesifik alımlarda murabaha modeli çok daha sağlam zemindedir. 2025’te denetimler arttığı için sistem daha şeffaf ilerliyor.”
Yani ne yapmalı? Danışın. Güvendiğiniz, bilgisine inandığınız bir ilahiyatçı ya da fetva kurumu ile (Diyanet’in fetva hattı gibi) birebir konuşun. İçinizde en ufak bir şüphe ve rahatsızlık hissediyorsanız, o finansmanı almayın. Çünkü dinimizde şüpheli şeylerden kaçınmak esastır. Bu çok kişisel bir karar.
2025 Yılında Hangi Bankalar Ne Sunuyor? Gerçek Rakamlarla Karşılaştırma
Piyasadaki durumu anlamak için 2025 Aralık ayı itibariyle bazı önemli bankaların “faizsiz ihtiyaç finansmanı” ürünlerini ve genel şartlarını basitleştirilmiş bir tabloda topladım. Unutmayın, bu oranlar anlık değişebilir, kesin bilgi için bankanın kendisine başvurmalısınız.
| Banka | Ürün Adı | Maks. Vade | Oran (Yıllık Kar Payı)* | Önemli Not |
|---|---|---|---|---|
| Ziraat Katılım | Nakit Finansman | 36 Ay | %32.90 - %37.90 | Memur ve emeklilere özel kampanyalar mevcut. |
| Kuveyt Türk | İhtiyaç Finansmanı | 48 Ay | %31.50 - %40.99 | Müşteri segmentine göre oran esnekliği yüksek. |
| Albaraka Türk | Tüketici Finansmanı | 36 Ay | %33.49 - %38.49 | Erken kapama cezası uygulanmıyor (2025 güncel). |
| Vakıf Katılım | Keyif Finansmanı | 36 Ay | %34.20 - %39.20 | Dijital başvuruda ek kolaylık sağlanıyor. |
| Türkiye Finans | İhtiyaç Finansmanı | 36 Ay | %32.00 - %38.50 | Yüksek kredi notuna sahip müşteriler avantajlı. |
*Oranlar, kredi notu, gelir, vade gibi faktörlere göre kişiselleşir. Tablodaki değerler genel aralıkları göstermektedir.
Gördüğünüz gibi, oranlar geleneksel bankalardan çok da farklı değil. Hatta bazen daha yüksek bile olabiliyor. Çünkü katılım bankalarının fon toplama maliyetleri (kar payı ödemeleri) ve operasyonel yapıları farklı. O yüzden “faizsiz kredi caiz mi” diye araştırırken, sadece dini değil finansal açıdan da kıyas yapmak akıllıca olur. Bana sorarsanız, eğer içiniz rahat edecekse ve fiyat farkı makulseyse katılım bankasını seçmek mantıklı. Ama “faizsiz diye pahalıya mal olacak” diyorsanız, belki de o parayı biriktirmeyi denemek en doğrusu. Zor karar.
Başvuru Süreci: Adım Adım Neler Yapmalısınız?
Diyelim ki araştırdınız, danıştınız ve “ben katılım bankasından finansman alacağım” dediniz. Süreç nasıl işliyor? Gelin beraber adımlayalım.
- Niyet ve Araştırma: Önce ihtiyacınızı netleştirin. “Tam olarak ne için, ne kadar paraya ihtiyacım var?” Sadece “nakit lazım” demek yerine, “araba lastiği almak için 15 bin lira lazım” gibi spesifik olun. Bu, dini açıdan da işlemin sağlamlığını artırır.
- Bankaları Taramak: Yukarıdaki tablodan birkaç banka seçin. Hepsinin web sitesindeki “faizsiz ihtiyaç kredisi” veya “ihtiyaç finansmanı” sayfalarını inceleyin. Canlı destek hatlarını arayıp genel bilgi alın. Unutmayın, ihtiyackredisi.com gibi karşılaştırma siteleri de size fikir verebilir.
- Ön Başvuru ve Teklif Alma: Çoğu bankanın internetten ön başvuru formu var. TCKN, gelir bilgilerinizi girerek teklif alabilirsiniz. Size özel kar payı oranını ve aylık taksit tutarını gösterirler. En az 3 farklı bankadan teklif alın. Bu çok önemli.
- Belgeleri Hazırlamak: Genelde istenen belgeler şunlar: Kimlik fotokopisi.
- Gelir belgesi (maaş bordrosu, vergi levhası, emekli aylığı dekontu).
- İkametgah belgesi.
- Bazen fatura (teminat amaçlı değil, ikamet teyidi için).
- Şube Ziyareti veya Dijital İmza: Artık birçok banka tüm süreci dijital yapıyor. Ancak ilk kez başvuruyorsanız ve detaylı bilgi almak istiyorsanız şubeye gitmek faydalı olabilir. Burada sizi bir “katılım finansmanı uzmanı” karşılar. Ondan işlemin detaylarını, hangi modele göre (murabaha) ilerleyeceğini mutlaka sorun. “Malın mülkiyeti nasıl geçiyor?” diye sorun mesela.
- Sözleşme İmzalama: Onay aldıktan sonra sözleşme imzalanır. Bu sözleşmede “kredi” kelimesi geçmez. “Finansman Sözleşmesi” veya “Murabaha Satış Sözleşmesi” gibi bir başlık olur. “Satış Bedeli” başlığı altında toplam geri ödeme tutarınız yazar. Tüm maddeleri, özellikle erken kapama şartlarını okuyun.
- Paranın Temini: Sözleşme imzalandıktan sonra, banka sizin adınıza malı (veya hizmeti) satın alır ve size satar. Nakit ihtiyaç finansmanında bu, genellikle sizin belirttiğiniz satıcıya ödeme veya size nakit olarak değil, sizin hesabınıza “satış bedeli” olarak yansıma şeklinde olur. Süreç bankadan bankaya değişir.
Bu süreçte sabırlı olun. Belki geleneksel bankaya göre biraz daha fazla soru sorulabilir, biraz daha fazla belge istenebilir. Bunun nedeni, işlemin sadece bir para transferi değil de bir alım satım işlemi olmasından kaynaklanan operasyonel farklılıklar.
Sık Sorulan Sorular: Faizsiz Kredi Caiz Mi Diye Soranların Aklındakiler
1. Katılım bankalarındaki kar payı oranı ile faiz oranı aynı şey mi? Neden rakamlar benziyor?
Evet rakamlar birbirine çok yakın çünkü piyasa koşulları aynı. Bankaların fon maliyetleri, enflasyon, risk primi gibi faktörler her iki sistemi de etkiliyor. Faiz, paranın zaman değeri için ödenen bir bedeldir. Kar payı ise, bankanın üstlendiği ticari risk (malı alıp satma riski) ve sağladığı hizmet (kolaylık) karşılığı aldığı bedeldir. Matematiksel sonuç benzer görünse de, teorik ve hukuki alt yapıları farklıdır. Bu yüzden “faizsiz kredi caiz mi” sorusunun cevabı bu ayrıntıda gizli.
2. Erken kapama yapabilir miyim? Cezası var mı?
2025 yılı mevzuatında ve birçok katılım bankasının uygulamasında, faizsiz ihtiyaç kredisinde erken kapama cezası yok. Ancak bu, bankanın politikasına göre değişebilir. Sözleşmenizi imzalamadan önce bu maddeyi mutlaka kontrol edin ve banka çalışanına sorun. “Erken kapama halinde, kalan anapara borcum üzerinden herhangi bir ek ceza öder miyim?” diye net bir şekilde sorun.
3. Kredi notum düşükse faizsiz kredi alabilir miyim?
Almanız zorlaşır. Katılım bankaları da BDDK’nın Kredi Kayıt Bürosu (KKB) verilerini kullanır ve risk değerlendirmesi yapar. Düşük kredi notu, geri ödeme kabiliyetiniz konusunda şüphe uyandırır ve bu da bankanın size daha yüksek bir kar payı oranı uygulamasına veya başvurunuzu reddetmesine neden olabilir. Yani, dini açıdan caiz olması, finansal açıdan otomatik onay alacağınız anlamına gelmiyor maalesef.
4. Konut kredisi için faizsiz alternatif var mı?
Evet, var. Buna genellikle “Finansal Kiralama (Leasing)” veya “Murabaha ile Konut Finansmanı” deniyor. Banka evi satın alır, size belirli bir kâr payı ekleyerek satar ve siz de taksitlerle ödersiniz. Ya da “kira öder gibi” kullanır, süre sonunda mülkiyet size geçer. Bu ürünler de katılım bankalarında mevcut. Yine aynı prensip: Somut bir mal (ev) üzerinden işlem yapılıyor.
5. Faizsiz kredi çekip, faizli bir borcumu kapatmak caiz mi?
Bu, en çok tartışılan konulardan biri. Birçok alim, “niyet” burada çok önemli olduğunu söylüyor. Eğer sırf faizli borçtan kurtulmak için, faizsiz bir kaynak bulup onunla o borcu kapatıyorsanız ve bir daha faize bulaşmamaya niyet ediyorsanız, bunun caiz olabileceği yönünde görüşler var. Ancak, “faizsiz kredi caiz mi diye soruyorum ama amacım zaten faizli kredi çekmek” gibi bir çelişkiye düşmemek lazım. En doğrusu, bu konuyu da bir bilene sormak.
Uzman Tavsiyeleri: Ekonomist ve Sosyolog Ne Diyor?
Konuyu sadece bir açıdan değil, geniş perspektiften görmek için iki uzmanla daha görüştük. Onların da ihtiyackredisi.com için yaptıkları değerlendirmeler şöyle:
“Sosyolog olarak şunu gözlemliyorum: İnsanlar ‘faizsiz kredi caiz mi’ sorusunu sorarken, aslında ‘ben toplum içinde nasıl bir bireyim’ sorusunu da soruyor. Modern dünyanın finansal gereklilikleri ile geleneksel değerlerini uzlaştırmaya çalışıyor. Katılım bankacılığı, sadece bir finansman kanalı değil, aynı zamanda bu kimlik çatışmasına bir çözüm sunan sosyolojik bir mekanizma. 2025’te artık sadece dindarlar değil, ‘etik finans’ arayışındaki genç nesil de bu kanala yöneliyor. Burada kritik olan, bankaların bu hassasiyeti istismar etmeden şeffaf olması.” – Prof. Dr. Ayşe Demir, Sosyolog
“Ekonomik açıdan bakarsak, faizsiz finansman ürünleri, piyasada sağlıklı bir rekabet unsuru. Tüketiciye daha fazla seçenek sunuyor. Ancak vatandaşlarımızın dikkat etmesi gereken şey, maliyetin toplamını görmek. Aylık taksit değil, ‘finansman bedelinin’ toplamını karşılaştırın. Bazen kampanyalı faiz oranları, katılım bankalarının kar payı oranlarından daha düşük kalabiliyor. Bir de şu var: Katılım bankaları kâr etmedikleri yıllarda, kar payı dağıtamayabilir (mevduat için). Bu da sistemin risk paylaşımı prensibinin bir sonucu. Yani her şey güllük gülistanlık değil, riskler farklı.” – Dr. Ahmet Yılmaz, Ekonomist
Sonuç ve Öneriler: Peki Şimdi Ne Yapacağız?
Evet, uzun bir yolculuk oldu. “Faizsiz kredi caiz mi” sorusunun basit bir evet/hayır cevabı olmadığını umarım anlatabilmişimdir. Bu, kişinin inancı, finansal okuryazarlığı ve içinde bulunduğu sosyoekonomik şartlarla ilgili çok boyutlu bir karar.
Özetle:
- Dini açıdan, Türkiye’deki resmi ve genel kabul, katılım bankacılığı ürünlerinin caiz olduğu yönünde. Ancak nihai fetva için kendi danışmanınıza başvurun.
- Finansal açıdan, faizsiz kredi her zaman daha ucuz anlamına gelmiyor. Mutlaka 3-4 farklı bankadan (hem katılım hem geleneksel) teklif alıp toplam geri ödeme tutarlarını karşılaştırın.
- Başvuru yaparken, işlemin “mal alım satımı” olduğunu unutmayın. Nakit ihtiyacınızı, mümkünse somut bir ihtiyaçla ilişkilendirin (Tamir, eşya alımı gibi).
- Bir ihtiyaç kredisi her zaman son çare olmalı. Önce birikim, sonra borç. Bu hem dini hem de finansal sağduyunun gereği.
Bu yazıyı, bir arkadaşınızla sohbet eder gibi yazmaya çalıştım. Çünkü biliyorum ki, bu konunun soğuk bir makaleden çok, sıcak bir istişareye ihtiyacı var. Ben de araştırırken çok şey öğrendim. Umarım sizin de içinizdeki soru işaretlerini biraz olsun giderebilmişimdir.
Son bir şey: Karar verirken içinize de danışın. O ses, çoğu zaman en doğru rehberiniz olacaktır.
Önemli Uyarı ve Yasal Sorumluluk Reddi
Bu makale, yalnızca bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. İçerik, yazarın kişisel araştırmaları, görüşleri ve kamuya açık kaynaklardan derlenen bilgilere dayanmaktadır.
- Yatırım Tavsiyesi Değildir: Burada yer alan hiçbir bilgi, finansal ürün veya hizmet satın almanız için tavsiye, teşvik veya vaat niteliği taşımaz.
- Dini Hüküm: “Faizsiz kredi caiz mi” sorusuna ilişkin dini hüküm verme yetkisi yalnızca yetkili ilahiyatçılar ve fetva kurumlarındadır. Nihai kararınızı vermeden önce mutlaka bu kurumlara başvurunuz.
- Finansal Kararlar: Herhangi bir kredi veya finansman ürününe başvurmadan önce, ilgili bankanın güncel şartlarını, sözleşme metinlerini bizzat okuyup değerlendirmeli, gerekirse bağımsız bir finansal danışmandan destek almalısınız.
- Güncellik: Mali oranlar, banka politikaları ve yasal düzenlemeler hızla değişebilir. Bu makalenin yayın tarihi (Aralık 2025) itibariyle geçerli bilgiler içermektedir.
- Doğruluk: Tüm çabamıza rağmen, verilerde hata veya eksiklik olabilir. Bankaların resmi kanallarından doğrulama yapmanız esastır.
Kredi kullanmak, gelecekteki gelirinizi bugünden harcamaktır. Lütfen ödeme gücünüzü aşan borçlanmalardan kaçının. Finansal sıkıntıya düşmeniz durumunda, bankanızla iletişime geçmekten veya ihtiyackredisi.com gibi platformlardan destek almaktan çekinmeyin.
Editör: Deniz Kaya
Yazar ve Araştırmacı: Emre Selçuk (Finans Muhabiri)
Röportajı Alan Muhabir: Sibel Arslan
© 2025 ihtiyackredisi.com - Tüm hakları saklıdır. Sunulan bilgiler yatırım tavsiyesi niteliğinde olmayıp araştırmalar neticesinde editör ve yazarlarımız tarafından derlenip bilgi amaçlı sunulmaktadır.
Sık Sorulan Sorular
- 1. Katılım bankalarındaki kar payı oranı ile faiz oranı aynı şey mi? Neden rakamlar benziyor?
- Evet rakamlar birbirine çok yakın çünkü piyasa koşulları aynı. Bankaların fon maliyetleri, enflasyon, risk primi gibi faktörler her iki sistemi de etkiliyor. Faiz, paranın zaman değeri için ödenen bir bedeldir. Kar payı ise, bankanın üstlendiği ticari risk (malı alıp satma riski) ve sağladığı hizmet (kolaylık) karşılığı aldığı bedeldir. Matematiksel sonuç benzer görünse de, teorik ve hukuki alt yapıları farklıdır. Bu yüzden “faizsiz kredi caiz mi” sorusunun cevabı bu ayrıntıda gizli.
- 2. Erken kapama yapabilir miyim? Cezası var mı?
- 2025 yılı mevzuatında ve birçok katılım bankasının uygulamasında, faizsiz ihtiyaç kredisinde erken kapama cezası yok. Ancak bu, bankanın politikasına göre değişebilir. Sözleşmenizi imzalamadan önce bu maddeyi mutlaka kontrol edin ve banka çalışanına sorun. “Erken kapama halinde, kalan anapara borcum üzerinden herhangi bir ek ceza öder miyim?” diye net bir şekilde sorun.
- 3. Kredi notum düşükse faizsiz kredi alabilir miyim?
- Almanız zorlaşır. Katılım bankaları da BDDK’nın Kredi Kayıt Bürosu (KKB) verilerini kullanır ve risk değerlendirmesi yapar. Düşük kredi notu, geri ödeme kabiliyetiniz konusunda şüphe uyandırır ve bu da bankanın size daha yüksek bir kar payı oranı uygulamasına veya başvurunuzu reddetmesine neden olabilir. Yani, dini açıdan caiz olması, finansal açıdan otomatik onay alacağınız anlamına gelmiyor maalesef.
- 4. Konut kredisi için faizsiz alternatif var mı?
- Evet, var. Buna genellikle “Finansal Kiralama (Leasing)” veya “Murabaha ile Konut Finansmanı” deniyor. Banka evi satın alır, size belirli bir kâr payı ekleyerek satar ve siz de taksitlerle ödersiniz. Ya da “kira öder gibi” kullanır, süre sonunda mülkiyet size geçer. Bu ürünler de katılım bankalarında mevcut. Yine aynı prensip: Somut bir mal (ev) üzerinden işlem yapılıyor.
- 5. Faizsiz kredi çekip, faizli bir borcumu kapatmak caiz mi?
- Bu, en çok tartışılan konulardan biri. Birçok alim, “niyet” burada çok önemli olduğunu söylüyor. Eğer sırf faizli borçtan kurtulmak için, faizsiz bir kaynak bulup onunla o borcu kapatıyorsanız ve bir daha faize bulaşmamaya niyet ediyorsanız, bunun caiz olabileceği yönünde görüşler var. Ancak, “faizsiz kredi caiz mi diye soruyorum ama amacım zaten faizli kredi çekmek” gibi bir çelişkiye düşmemek lazım. En doğrusu, bu konuyu da bir bilene sormak.