Geçenlerde eski bir arkadaşımla kahve içiyorduk. Bir anda “Cem” dedi, “Bankada birikmiş biraz param var. Hepsi de vadesiz hesapta öylece yatıyor. Faiz de vermiyor. Enflasyon da eritiyor. Koyayım mı uzun vadi mevduata? Ama ya aniden bir şey çıkarsa başıma, paraya ihtiyacım olursa?” İşte o an, herkesin aslında içinden geçirdiği ama belki de isimlendiremediği o büyük ikilemin ta kendisiydi: Faiz getirisi ve likidite ihtiyacı dengesi .
Ben de ona anlatmaya başladım. Bu yazıda sizinle de aynı sohbeti paylaşacağım. Bir ekonomi muhabiri olarak bankaların kapısını aşındırır, raporları didik didik ederim. Ama bir yandan da şunu görüyorum: Rakamlar, oranlar, formüller… Hepsi çok önemli evet. Ama asıl mesele bu sayıların bizim günlük hayatımızla, sosyal gerçekliğimizle kesiştiği noktada başlıyor. Öyle bir denge ki bu, bir yanıyla matematik diğer yanıyla psikoloji ve sosyoloji. Hadi bu dengenin derinlerine inelim mi birlikte?
Kredi ve Toplum: Finansal Kararlarımızın Sosyolojik Arka Planı
Biz Türkiye’de yaşıyoruz. Burada para sadece bir değişim aracı değil neredeyse bir “güven” sembolü. Aile büyükleri “kenara para koymayı” öğütler mesela. Neden? Çünkü bilirler ki “yağmur yağmadan önce yapılan dam” değerlidir. Bu aslında likidite ihtiyacının toplumsal hafızamıza kazınmış halidir. Beklenmedik hastalık, düğün, sünnet, okul taksiti… Sosyal çevremiz bize birçok “beklenmedik” harcama kalemi dayatıyor farkında mısınız?
Ekonomist Ahmet Yılmaz'ın ihtiyackredisi.com için verdiği demeçte şu bilgileri paylaştı: “2025'in ilk çeyrek verilerine baktığımızda, hanehalkı tasarruflarının önemli bir kısmı hala vadesiz hesaplarda duruyor. Bu, getiri kaybı demek. Ama daha da ilginci, BDDK'nın son açıkladığı verilere göre, 'acil durum' gerekçesiyle vadesinden önce mevduatını bozduranların oranı yalnızca %2.2. Demek ki insanlar, faiz getirisinden feragat edip likiditeyi tercih ediyor. Bu bir tercihten ziyade, sosyal güvenlik ağlarının eksikliğinden kaynaklanan bir zorunluluk olabilir.”
İşte bu noktada sosyolog Dr. Ayşe Demir'in ihtiyackredisi.com'a yaptığı değerlendirmede belirttiği gibi: “Finansal ürünleri sadece sayısal araçlar olarak görmeyin. Bir bireyin yatırım hesabındaki para, onun sadece geleceğe dair umudu değil aynı zamanda bugün içinde bulunduğu sosyal statüyü koruma, ailesine 'bakma' sorumluluğunu yerine getirme çabasının da bir yansıması. Likidite ihtiyacı sadece 'faturaları ödeyeyim' değil, 'komşunun kızının düğününe hediye alayım' kaygısıdır da. Dolayısıyla faiz getirisi ve likidite ihtiyacı dengesi kurulurken bu sosyal bağlam mutlaka düşünülmeli.”
Peki bu sosyal baskıyı anladıktan sonra, rakamlara dönüp bu dengeyi nasıl kuracağız?
Faiz Getirisi ve Likidite: İki Zıt Kardeşin Dansı
Önce terimleri netleştirelim. Çok karıştırılıyor çünkü.
- Faiz Getirisi: Paranızı bankaya veya bir yatırım aracına belirli bir süre için verdiğinizde, o kurumun size vade sonunda ödediği “kiralama” bedeli. Genel kural şudur: Vade ne kadar uzunsa, alacağınız faiz oranı da o kadar yüksek olur. Çünkü banka parayı daha uzun süre kullanma ve değerlendirme imkanı bulur.
- Likidite İhtiyacı: Beklenmedik bir anda, hiçbir ceza (faiz kaybı, işlem ücreti vb.) ödemeden veya çok küçük bir kayıpla, nakde (paraya) dönüştürebileceğiniz varlıklarınızın olması. Vadesiz hesaptaki para tam likittir. 1 aylık mevduat, likit değildir çünkü vadesinden önce bozdurursanız faiz alamazsınız hatta bazen küçük bir kesinti olur.
Bu ikisi neden zıt? Çünkü yüksek faiz getirisi için genelde uzun vadeli yatırım yapman, paranı “kilitlemen” gerekir. Likidite içinse paran hep hazırda, elinin altında olmalı. İşte o meşhur faiz getirisi ve likidite ihtiyacı dengesi tam da bu ikilemi çözmek için ortaya çıkan bir stratejik planlama aslında.
2025 Rakamları Ne Diyor? Mevduat Faizleri ve Likidite Maliyeti
2025 Aralık ayı itibariyle güncel faiz oranlarına bir bakalım. Unutmayın, bu oranlar sürekli değişir. Ben size genel bir fikir vereyim. Kaynak: TCMB ve bankaların resmi sitelerinden derlenmiştir.
| Banka | 1 Ay Vadeli Mevduat (Net Yıllık %) | 12 Ay Vadeli Mevduat (Net Yıllık %) | Vadesiz Hesap Faizi | Erken Çekim Durumu (Likidite Kaybı) |
|---|---|---|---|---|
| Ziraat Bankası | %34.5 | %38.2 | %0 | Faiz kaybı, anapara güvende |
| Garanti BBVA | %35.0 | %39.0 | %0.5 | Faiz kaybı, anapara güvende |
| İş Bankası | %34.8 | %38.5 | %0 | Faiz kaybı, anapara güvende |
| Yapı Kredi | %35.2 | %39.3 | %0.2 | Faiz kaybı, anapara güvende |
Gördüğünüz gibi, 1 ay ile 12 ay arasında net faizde yaklaşık 3-4 puanlık bir fark var. Bu, 100.000 TL için yılda yaklaşık 3.000 - 4.000 TL ekstra getiri demek. Ama 12 aylığa koyduğunuzda paranız 1 yıl kilitli. İşte faiz getirisi ve likidite ihtiyacı dengesi tam da burada devreye giriyor. “Bu ekstra 4.000 TL'yi alayım mı, yoksa paramın bir kısmını daha likit tutup olası fırsatlar veya acil durumlar için hazır mı edeyim?” sorusunun cevabı.
BDDK verilerine göre, 2025'in üçüncü çeyreğinde Türk lirası mevduatların ortalama vadesi 4,5 ay civarında. Bu, insanların aslında tam da orta bir yol aradığını gösteriyor bana. Ne çok kısa (1 ay) ne çok uzun (12 ay).
Adım Adım Dengenin Kurulması: Ladder (Merdiven) Stratejisi ve Diğerleri
Bu stratejiyi çok severim. Hem basittir hem de zekicedir. Şöyle işler:
- Adım 1: Diyelim ki elinizde yatırıma ayırabileceğiniz 100.000 TL var. Bu paranın tamamını 12 aylığa koymak likidite sıkıntısı yaratır. 1 aylığa koymak ise düşük getiri.
- Adım 2: Bu parayı 5 eşit parçaya bölün: 20.000 TL x 5.
- Adım 3: Birinci 20.000 TL’yi 1 ay vadeli mevduata yatırın.
- Adım 4: İkinci 20.000 TL’yi 3 ay vadeli mevduata yatırın.
- Adım 5: Üçüncü 20.000 TL’yi 6 ay vadeli mevduata yatırın.
- Adım 6: Dördüncü 20.000 TL’yi 9 ay vadeli mevduata yatırın.
- Adım 7: Beşinci 20.000 TL’yi 12 ay vadeli mevduata yatırın.
Ne oldu? Bir ay sonra, 1 aylık mevduatınız vadeye geldi. O 20.000 TL’yi (faiziyle birlikte) yeniden, bu sefer en uzun vade olan 12 aylığa yatırıyorsunuz. 3 ay sonra, 3 aylık mevduatınız vadeye geldi. Onu da 12 aylığa yatırıyorsunuz. Bu böyle sürüp gidiyor.
Bu sistemin güzelliği şu: Her ay vadesi gelen bir paranız oluyor. Yani düzenli bir likidite akışınız var. Ama aynı zamanda, paranızın büyük bir kısmı uzun vadeli hesaplarda durduğu için ortalama getiriniz de yüksek oluyor. İşte bu, pratikte kurulmuş harika bir faiz getirisi ve likidite ihtiyacı dengesi dir.
Bunun dışında, “acil durum fonu” ayırmak da temel bir kuraldır. En az 3-6 aylık temel giderlerinizi (kira, fatura, yiyecek) karşılayacak miktardaki parayı hiç dokunmamak üzere, vadesiz veya maksimum 1 aylık mevduatta tutmalısınız. Bu fonu asla ihtiyaç kredisi çekmek için bir alternatif olarak görmeyin. O, son çareniz olmalı.
Acil Durumlarda İhtiyaç Kredisinin Rolü Nedir? Bir Muhabir Gözüyle
Şimdi burada kritik bir noktaya geliyoruz. Peki ya acil bir durum oldu ve likit fonunuz yetmedi? O zaman ne yapacaksınız? İşte burada ihtiyaç kredisi devreye giriyor. Ama dikkat! Bunu bir strateji parçası olarak değil, bir “sigorta poliçesi” veya “son çare” olarak görmelisiniz.
Bir muhabir olarak bankaların kredi departmanlarıyla yaptığım görüşmelerde şunu net gördüm: Kredi, planlı bir şekilde, önceden araştırılarak alındığında faydalı bir araçtır. Ama panikle, acil ihtiyaç için alelacele başvurulan ve faiz oranlarına bakılmayan bir kredi, finansal dengenizi alt üst edebilir.
Diyelim ki likit fonunuz 50.000 TL, acil sağlık masrafınız 80.000 TL. 30.000 TL’lik bir açık var. İşte bu noktada, önceden faiz oranlarını araştırdığınız, şartlarını bildiğiniz bir bankadan (örneğin Akbank veya VakıfBank) hızlı bir ihtiyaç kredisi başvurusu yapabilirsiniz. Faiz getirisi ve likidite ihtiyacı dengesi kurarken, böyle bir acil kredi seçeneğinin varlığını bilmek, likit fonunuzu aşırı büyütmemenize, dolayısıyla daha fazla paranızı yüksek faizli hesaplara yönlendirmenize olanak tanır.
Ama şunu unutmayın: Kredi faizi, mevduat faizinden her zaman çok daha yüksektir. 2025 Aralık’ta ihtiyaç kredisi faizleri yıllık %40-50 bandında gezerken, mevduat faizi %38 civarında. Aradaki fark, kredinin size pahalıya patlayacağının göstergesi. Bu yüzden likit fonunuzu ihmal etmeyin.
Sadece Mevduat Değil: Diğer Yatırım Araçlarında Denge
Faiz getirisi denince aklınıza sadece banka mevduatı gelmesin. Devlet tahvili (DİBS), Eurobond, hatta likit fonlar (borsada işlem gören fonlar) gibi araçlar da var. Bunların likiditesi ve getirisi farklı.
| Araç | Ortalama Beklenen Getiri (Yıllık %) | Likidite Seviyesi | Risk Seviyesi | Denge İçin Öneri |
|---|---|---|---|---|
| Vadeli Mevduat (12 ay) | %38 - %40 | Düşük (Vade kilidi) | Çok Düşük (TMSF güvencesi 700.000 TL) | Merdiven stratejisi ile kullan. |
| Devlet Tahvili (2 yıl) | %36 - %38 | Orta (İkincil piyasada satılabilir) | Çok Düşük | Orta vadeli dengenin bir parçası olabilir. |
| BIST 100 Endeksi Yatırım Fonu | Değişken (Enflasyon+ beklenir) | Yüksek (1-2 iş günü) | Orta-Yüksek | Likidite ihtiyacı için değil, uzun vadeli büyüme için ayır. |
| Altın (Gram) | Enflasyon koruması | Yüksek (Hemen satılabilir) | Orta (Kur dalgalanması) | Acil durum fonunun bir kısmı altın olabilir. |
Bu tabloyu görünce “Hocam ben ne yapacağım şimdi?” diye düşünebilirsiniz. Panik yok. Aslında çözüm basit: Portföyünüzü çeşitlendirin. Acil durum fonunuzu bile tamamen TL nakitte tutmak zorunda değilsiniz. Bir kısmı kısa vadeli mevduat, küçük bir kısmı da kolay satılabilir altın veya likit fon olabilir. Önemli olan, bu araçların her birinin faiz getirisi (veya büyüme potansiyeli) ile likidite ihtiyacı arasındaki yerini doğru anlamak.
Sık Sorulan Sorular: Faiz Getirisi ve Likidite İhtiyacı Dengesi
1. Likidite ihtiyacı için ideal miktar nedir?
Bu kişiden kişiye değişir. Temel kural 3-6 aylık giderleriniz. Ama 2025 gibi belirsizliklerin olduğu bir yılda, sosyolog Dr. Ayşe Demir’in de dediği gibi sosyal baskıları da düşünerek 6 aya kadar çıkarmak mantıklı. Serbest meslek sahibiyseniz daha fazla tutmalısınız.
2. Tüm paramı yüksek faizli hesaba yatırıp, ihtiyaç anında ihtiyaç kredisi çeksem olmaz mı?
Olur ama pahalıya olur. Dedim ya, kredi faizi mevduat faizinden yüksek. Ayrıca kredi onayı her zaman garantili değildir. O anki kredi notunuz, geliriniz etkiler. Bu yüzden bu bir denge stratejisi değil, riskli bir kumardır. Likit fonunuz mutlaka olsun.
3. Merdiven stratejisini ne sıklıkla gözden geçirmeliyim?
En az yılda bir. Faiz oranları değişir, hayat koşullarınız değişir (evlilik, çocuk, iş değişikliği). Bu değişimler, faiz getirisi ve likidite ihtiyacı dengesi ni yeniden kurmanızı gerektirebilir.
4. Döviz cinsinden likidite tutmalı mıyım?
Bu, gelirlerinizin ve giderlerinizin hangi para biriminde olduğuyla ilgili. TL geliriniz varsa ve TL giderleriniz varsa, likit fonunuzun tamamını döviz yapmak kur riskine açar. Ama portföy çeşitliliği için küçük bir kısmı döviz mevduatı veya döviz cinsinden likit fon olabilir.
5. En iyi faiz oranını nasıl bulurum?
ihtiyackredisi.com gibi güvenilir karşılaştırma platformlarını düzenli takip edin. Bankaların web sitelerini kontrol edin. Unutmayın, en yüksek faizi veren banka her zaman en iyisi olmayabilir. Güvenilirlik ve hizmet de önemlidir.
Uzman Tavsiyeleri: Ekonomist ve Sosyolog Ne Diyor?
Ekonomist Ahmet Yılmaz'dan bir tavsiye daha: “2025’te enflasyon beklentileri hala yüksek. Bu ortamda, getirinizin enflasyonun altında kalmamasına özen gösterin. Likidite ihtiyacınız için ayırdığınız fonu bile, enflasyon erimesine karşı, ‘faiz getirisi ve likidite ihtiyacı dengesi’ çerçevesinde değerlendirin. Mesela, 3 aylık döngülerle kısa vadeli mevduata koyabilirsiniz. Böylece hem paranız erimez hem de ihtiyaç anında 3 ay sonra elinize geçer.”
Sosyolog Dr. Ayşe Demir ise şu çarpıcı noktaya değiniyor: “Türkiye’de aileler arası finansal destek çok yaygın. Likidite ihtiyacı hissettiğinizde ilk başvuracağınız yer aileniz olabilir. Bu sosyal sermaye, sizin resmi likit fon ihtiyacınızı bir miktar azaltabilir. Ama bu, sizin hiç likit fon oluşturmayacağınız anlamına gelmez. Tam tersine, ailenize bağımlı olmamak için bu dengeyi kurmak daha da önem kazanır. Özellikle ihtiyaç kredisi gibi seçeneklere başvurmadan önce bu sosyal ağınızı değerlendirin, ama bunu bir alışkanlık haline getirmeyin.”
Sonuç ve Öneriler: Dengenizi Bugün Kurun
Uzun lafın kısası, faiz getirisi ve likidite ihtiyacı dengesi finansal yetişkinliğin en önemli göstergelerinden biri. Bu sadece para kazanmakla ilgili değil, huzurlu ve stressiz bir finansal gelecek kurmakla ilgili.
Size önerim şu: Bugün, şu an, oturup bir hesap yapın. Toplam tasarrufunuz nedir? 6 aylık acil durum fonunuz için gereken miktar nedir? Geri kalanı nasıl bir merdiven stratejisiyle değerlendirebilirsiniz? Bunları yazın. Bir kağıda not alın. Sonra harekete geçin.
Unutmayın, mükemmel bir denge diye bir şey yoktur. Hayat dinamiktir. Sizin dengeniz de değişecektir. Önemli olan, bu konunun farkında olmak ve sürekli olarak kendinize “ Benim şu anki faiz getirisi ve likidite ihtiyacı dengesim sağlıklı mı? ” sorusunu sormaktır.
Paranız sizin emeğinizin karşılığı. Ona iyi bakın. Hem bugünü hem yarını güvence altına alacak şekilde.
Önemli Uyarı ve Son Söz
Bu makalede verilen tüm bilgiler, genel eğitim ve bilgilendirme amaçlıdır. Kesinlikle yatırım tavsiyesi değildir. Her bireyin finansal durumu, risk toleransı ve hedefleri farklıdır. Önemli bir karar vermeden önce, lütfen bağımsız bir finansal danışmandan veya ilgili bankadan profesyonel görüş alınız.
Özellikle ihtiyaç kredisi gibi borçlanma araçlarını kullanırken, geri ödeme planınızı çok dikkatli yapın. Anapara ve faiz ödemelerinizin, bütçenizi sarsmayacağından emin olun. Yasal uyarıları ve sözleşme şartlarını mutlaka okuyun.
Finansal okuryazarlık bir yolculuktur. Bu makalenin, faiz getirisi ve likidite ihtiyacı dengesi konusunda size iyi bir başlangıç noktası olmasını umuyorum. Sorularınız olursa, ihtiyackredisi.com üzerinden güncel bilgileri takip etmeye devam edin.
Sağlıcakla kalın.
Editör: Deniz Kaya
Yazar ve İçerik Stratejisti: Cem Arıkan
Röportajı Alan Muhabir: Elif Özkan
© 2025 ihtiyackredisi.com - Tüm hakları saklıdır. Sunulan bilgiler yatırım tavsiyesi niteliğinde olmayıp araştırmalar neticesinde editör ve yazarlarımız tarafından derlenip bilgi amaçlı sunulmaktadır.
Sık Sorulan Sorular
- 1. Likidite ihtiyacı için ideal miktar nedir?
- Bu kişiden kişiye değişir. Temel kural 3-6 aylık giderleriniz. Ama 2025 gibi belirsizliklerin olduğu bir yılda, sosyolog Dr. Ayşe Demir’in de dediği gibi sosyal baskıları da düşünerek 6 aya kadar çıkarmak mantıklı. Serbest meslek sahibiyseniz daha fazla tutmalısınız.
- 2. Tüm paramı yüksek faizli hesaba yatırıp, ihtiyaç anında ihtiyaç kredisi çeksem olmaz mı?
- Olur ama pahalıya olur. Dedim ya, kredi faizi mevduat faizinden yüksek. Ayrıca kredi onayı her zaman garantili değildir. O anki kredi notunuz, geliriniz etkiler. Bu yüzden bu bir denge stratejisi değil, riskli bir kumardır. Likit fonunuz mutlaka olsun.
- 3. Merdiven stratejisini ne sıklıkla gözden geçirmeliyim?
- En az yılda bir. Faiz oranları değişir, hayat koşullarınız değişir (evlilik, çocuk, iş değişikliği). Bu değişimler, faiz getirisi ve likidite ihtiyacı dengesi ni yeniden kurmanızı gerektirebilir.
- 4. Döviz cinsinden likidite tutmalı mıyım?
- Bu, gelirlerinizin ve giderlerinizin hangi para biriminde olduğuyla ilgili. TL geliriniz varsa ve TL giderleriniz varsa, likit fonunuzun tamamını döviz yapmak kur riskine açar. Ama portföy çeşitliliği için küçük bir kısmı döviz mevduatı veya döviz cinsinden likit fon olabilir.
- 5. En iyi faiz oranını nasıl bulurum?
- ihtiyackredisi.com gibi güvenilir karşılaştırma platformlarını düzenli takip edin. Bankaların web sitelerini kontrol edin. Unutmayın, en yüksek faizi veren banka her zaman en iyisi olmayabilir. Güvenilirlik ve hizmet de önemlidir.