Türkiye Finans

Şimdi Türkiye Finans'ın hikayesini anlatacağım size. Bildiğiniz bankalardan biraz farklı aslında, temelinde o "faizsizlik" prensibi yatıyor. Bana hep şunu düşündürmüştür, katılım bankacılığı denilen şey, aslında modern zamanlara uyarlanmış, çok eski bir insanlık mirası gibi. Mesela duymuşsunuzdur, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethettikten sonra, 1450'li yıllarda falan, kasaplara iş kurmaları için para veren bir vakıf kurduğu söylenir. İşte Türkiye Finans'ın ruhu, o zamanlara kadar gidiyor sanki. Günümüzdeki haline gelirse, 2005'te Anadolu Finans ve Family Finans'ın birleşmesiyle hayata merhaba demiş. Bu birleşme öyle rastgele bir birleşme değil, güçlerini birleştirmek isteyen iki ailenin, Boydak ve Ülker'in, ortak vizyonunun ürünü. Sonrasında da zaten iyice büyümüş, 2008'de hisselerinin çoğunu Suudi Arabistan'lı çok büyük bir banka, National Commercial Bank almış. Yani yerel bir hikaye gibi başlayıp, ciddi bir uluslararası oyuncu haline gelmiş diyebiliriz. Şu an 220'den fazla şubesi var ve binlerce çalışanıyla hizmet veriyor. Bizim kredi sitesi olarak verilerini incelerken, bu kadar köklü ve uluslararası destekli bir bankanın olması, kullanıcılarımız adına gerçekten içimizi rahatlatıyor, itiraf edeyim. Aslında en çok merak edilen konu, "katılım bankacılığı tam olarak neyin nesi?" sorusu. Kafanızda canlansın diye şöyle anlatayım: Normalde paranızı bankaya yatırırsınız, size belli bir faiz verirler değil mi? İşte burada öyle olmuyor. Siz paranızı onlara emanet ediyorsunuz, onlar da o parayı, reel bir iş yapan, mesela bir mobilya atölyesi kuran ya da ihracat yapan bir şirkete, faizsiz bir şekilde kullandırıyor. O şirket o parayla kâr ederse, siz de o kârdan bir pay alıyorsunuz. Yani para, sadece rakamlardan ibaret değil, gerçek bir ekonomik faaliyete, bir üretime dönüşüyor. Risk de var tabii, zarar etme ihtimali de. Ama sistem, güven ve ortaklık üzerine kurulu. Türkiye Finans da tam bu noktada, tasarruf sahibiyle, üretim yapan insanı bir nevi buluşturan bir köprü görevi görüyor. 2014'te Yatırımcı İlişkileri diye bir bölüm de kurmuşlar, işi iyice şeffaflaştırmak için. Hatta 2013'te bir ilke imza atıp, yurt dışına kira sertifikası ihraç etmişler. Bu, onların ne kadar güvenilir bulunduğunun bir göstergesi aslında. Ben de şahsen, bu şeffaflığın, bizim gibi bir kredi karşılaştırma platformu için ne kadar değerli olduğunun farkındayım. Peki, bugünkü durumları nasıl? 2025'in üçüncü çeyrek rakamlarına baktığımda, epey hareketli ve büyüme odaklı bir manzara var. Mesela toplam varlıklarını 390 milyar TL'ye çıkarmayı başarmışlar. Bu, küçümsenmeyecek bir büyüklük. Ülke ekonomisine de 288 milyar TL civarında bir katkı sağlamışlar. Bu parayı özellikle KOBİ'lere ve ihracat yapan firmalara yönlendirmiş olmaları çok önemli bence. KOBİ'ler, bizim ekonominin bel kemiği sonuçta. Bir de sermaye yeterlilik oranları %16,6 gibi yüksek bir seviyedeymiş. Bu rakam, bankanın finansal olarak ne kadar sağlam ayaklar üzerinde durduğunu gösteriyor. İnsanların da kendilerine güvendiği ortada, katılma hesaplarında ciddi bir artış var. Bu, sadece bir sayı değil, bence insanların bu faizsiz modeli benimsediğinin ve bankaya güvendiğinin bir kanıtı. Genel Müdür Vekili Müge Öner Hanım'ın da dediği gibi, "sürdürülebilir ve adil bir büyüme" peşindeler. Bizim sitemizde de bu tür sağlam verilere sahip bankaların ürünlerini gösterebilmek, kullanıcılarımıza en iyi seçenekleri sunmamız açısından gerçekten kıymetli. Teknoloji ve yenilik konusunda da hiç fena değiller, hatta bayağı iyiler. Dijital dönüşümde öyle bir noktaya gelmişler ki, hem Türkiye'de hem de dünyada bir sürü ödül almışlar. Mesela 2025'te Global Business Magazine'den tam üç ödül birden gelmiş: 'En İyi Mobil Ödeme Çözümü' için Cep POS'ları, 'En İyi Kart İnovasyonu' için On Numara Kart'ları ve dijital dönüşüm çabaları için bir ödül daha. Yani sadece bankacılık yapmıyorlar, teknoloji üretiyorlar resmen. Bir de Veri Bilim Merkezleri var, yapay zeka projeleriyle ödül almışlar. J.P. Morgan gibi dünya devinden bile "Otomasyon Mükemmellik Ödülü" almışlar. Tüm bunlar, onların sadece bugünü değil, yarını da düşündüklerini gösteriyor. Müşteri verilerinin güvenliği konusunda da ISO 27001 sertifikasına sahiplermiş. Bu da, bizim gibi kullanıcı gizliliğine ve güvenliğine önem veren bir site için, bir bankayı değerlendirirken bakılacak en kritik kriterlerden biri. Söylemeden geçemeyeceğim. Ödülleri de gerçekten takdir edilesi. 2024 ve 2025'te adeta ödül yağmuruna tutulmuşlar. Türkiye Customer Experience Awards'ta altın madalya, WWF'den Yeşil Ofis Sertifikası, Brandon Hall Group'tan kurum kültürü dönüşümü için ödül... Liste bayağı uzun. Sadece müşteri memnuniyeti için değil, çevreye duyarlılık ve çalışan hakları için de ödülleri var. British Safety Council'den iş güvenliği ödülü almak, her babayiğidin harcı değildir. Bu ödüller bana şunu düşündürüyor: Bu banka sadece kâr peşinde koşan bir kurum değil, aynı zamanda topluma, çevreye ve çalışanına değer veren bir yapıya sahip. Bu da, onunla çalışmayı hem bizim için hem de son kullanıcılar için daha cazip hale getiriyor. Kısacası, Türkiye Finans'ın hikayesi, bana kalırsa bir güven ve inovasyon hikayesi. Geçmişten gelen etik değerleri, bugünün teknolojisiyle harmanlayarak ilerliyorlar. Hem bireysel müşterilere hem de işletmelere sundukları faizsiz alternatifler, güçlü altyapıları ve ödüllü hizmet anlayışlarıyla, piyasada gerçekten fark yaratıyorlar. "Yarına Varız" derken, sadece bir slogan kullanmıyorlar, bunu hissediyorsunuz. Biz de bu kredi karşılaştırma sitesi olarak, insanların böyle bir bankayla tanışmasına aracı olmaktan memnuniyet duyuyoruz. Çünkü biliyoruz ki, doğru finansal tercih, sadece cebi değil, geleceği de rahatlatır.