Alternatifbank

Türkiye’nin ekonomi tarihine, özellikle de son otuz yılının inişli çıkışlı grafiğine baktığımızda, her kriz döneminin ardından sektör haritasını yeniden çizdiğine şahit oluruz. İşte böyle dalgalı bir denizde, rotasını şaşmadan, hatta her zorlukta biraz daha güçlenerek ilerleyen bir gemidir Alternatifbank. Onun hikayesini dinlerken, sadece bir bankanın değil, Türkiye’nin iktisadi serüveninin küçük bir özetini de okumuş olursunuz aslında. Gelin, bu serüvene birlikte göz atalım. Hatırlarsınız, 1990’ların başı, Türkiye’nin liberalleşme rüzgarlarını daha güçlü hissetmeye başladığı, finans sektöründe yeni yelkenlerin açıldığı bir dönemdi. Tam da bu havada, 1991 senesinde, Çukurova Grubu bünyesinde kuruldu Alternatifbank. O yıllarda, ismiyle müstesna, sektöre yeni bir alternatif olma iddiasıyla yola çıktı. Fakat gelin görün ki, önüne çıkan ilk on yıl, Türkiye’nin en sancılı ekonomik krizlerine sahne oldu. 1994’teki darbe etkisi yaratan kısa ama sert dalgalanma, ardından 1999 depreminin yarattığı ağır ekonomik şok ve nihayet 2001’deki o unutulmaz kriz... Bu fırtınalı dönemde bir bankanın ayakta kalması bile büyük başarı sayılırdı. Alternatifbank, bu dönemi sadece ayakta kalarak değil, aynı zamanda operasyonel disiplinini koruyarak geçirdi. Adeta, rüzgara karşı eğilip geçmesini bekleyen, kökleri sağlam bir ağaç gibiydi. 2005 yılına gelindiğinde ise, bu sağlam duruşunu kurumsal kimliğine de yansıtma kararı aldı ve Alternatifbank A.Ş. adını resmen benimsedi. Bu, sadece bir isim değişikliği değil, "artık buradayım ve burada kalacağım" diyen bir duruşun ilanıydı sanki. Asıl dönüm noktası ise 2013 yılında geldi. Katar'ın ilk özel bankası olan ve bölgede son derece güçlü bir finansal geçmişe sahip The Commercial Bank (P.S.Q.C.), bankanın %75 hissesini satın aldı. Bu hamle, sıradan bir ortaklık değişiminden çok daha öte anlamlar taşıyordu. Bankaya, uluslararası piyasalara açılan bir pencere, global bir vizyon ve en önemlisi, son derece sağlam bir sermaye gücü kazandırdı. 2016'da bu ortaklık iyice pekişti ve Katar ortağımız hisselerin tamamını devraldı. Bu süreç, banka için bir metamorfozdu adeta. Bir tırtılın koza evresine girip, ardından kanatlanması gibi. 2018'de bu değişim, yepyeni bir logo ve kurum kimliğiyle taçlandırıldı. Bugünkü modern, dinamik ve güven veren mavi logosuyla Alternatifbank, yeni bir çağa uyandı. Bu süreci bizzat takip etmiş biri olarak söyleyebilirim ki, bu dönüşüm sadece dışarıya yansıyan bir makyaj değil, kurumun içine işleyen, çalışanlardan müşteri deneyimine kadar her şeyi yeniden şekillendiren bir kültür devrimiydi. Peki, bu devrimin somut çıktıları ne oldu derseniz, cevabı bankanın 2025 yılı ikinci çeyrek finansal sonuçlarında çok net görüyoruz. Rakamlar bazen en güzel hikayeyi anlatır. Alternatifbank, toplam aktif büyüklüğünü tam 110 milyar TL'ye çıkarmayı başardı. Bu, koskoca bir dağın yamaçlarına tırmanmak gibi bir şey. Daha da önemlisi, nakdi ve gayri nakdi krediler olarak ekonomiye sağladığı destek 105 milyar TL'yi aşmış durumda. Bu rakamların arkasında ise 1 milyar 67 milyon TL'lik bir konsolide net kar ve son derece sağlıklı bir sermaye yeterlilik rasyosu olan %20,20 var. Bankanın Genel Müdürü Ozan Kırmızı'nın da bir röportajda ifade ettiği gibi, bu performans, 2024'ün ikinci yarısından itibaren devreye alınan stratejik kredi büyümesi yaklaşımının ve etkin bilanço yönetiminin bir sonucu. Gelin görün ki, bu başarı bir gecede gelmedi. Daha 2025'in ilk çeyreğinde banka, 101 milyar TL'lik aktif büyüklüğe ve 92 milyar TL'lik kredi katkısına ulaşmıştı bile. Bu, istikrarlı ve sürdürülebilir bir büyüme grafiğinin, rastgele sıçramaların olmadığının en güzel göstergesi. Özellikle bireysel kredi hacminde Mart 2025 itibarıyla bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %266'lık inanılmaz bir büyüme kaydedildi. Bu, bankanın sadece kurumsal değil, bireysel bankacılıkta da ne denli iddialı olduğunu ortaya koyuyor. Şahsen, bu dengeli büyüme stratejisini oldukça makul buluyorum. Peki, nedir bu Alternatifbank'ı gerçekten "alternatif" yapan? Bana kalırsa onu farklı kılan şey, koskoca bankacılık ekosisteminde bir "maraton koşucusu" gibi davranması. Sektördeki pek çok rakip, kısa vadeli karlılığa odaklanıp hızlı sprintler atarken, o, uzun vadeli ve sağlam adımlarla, kendi temposunu asla bozmadan, nefes nefese kalmadan ilerliyor. Patinaj yapan sporcuların aksine, her adımı sanki bir sonraki adım için zemin hazırlıyor. Bu stratejisinin en belirgin yansıması, KOBİ'lere ve ticari bankacılığa verdiği önemde görülüyor. Ekonominin bel kemiği, istihdamın gizli kahramanı olan bu kesimlere sunduğu destek, onu sıradan bir bankacılık anlayışının ötesine taşıyor. Onlar için sadece kredi vermiyor, adeta bir iş ortağı gibi danışmanlık yapıyor, zor zamanlarında yanlarında duruyor. Öte yandan, dijitalleşmeyi sadece bir teknoloji yatırımı olarak değil, müşterilerinin hayatına dokunan bir kültür dönüşümü olarak görmesi de bu "alternatif" duruşun bir parçası. 2025'in ikinci çeyreğinde hayata geçirilen yeni mobil arayüz, yatırım fonu işlemlerini her finansal bilgi seviyesindeki yatırımcı için erişilebilir kılmayı hedefliyor. Hatta Alternatifbank Mobil uygulaması, Blindlook tarafından yapılan ölçümlemede 85 erişilebilirlik skoruyla sektörün en erişilebilir uygulamalarından biri olmayı başardı. Bu, sadece bir özellik değil, finansal hizmetlere erişimde kapsayıcılık ve eşitlik vadeden, son derece insani bir bakış açısının ürünü. Bu konuda gerçekten takdiri hak ediyor. Bankanın ürün yelpazesi de bu müşteri odaklı ve kapsayıcı stratejiyi destekler nitelikte. Örneğin, bireysel müşteriler için ihtiyaç kredisi faiz oranları %3,09'dan başlıyor. Bu, piyasada oldukça rekabetçi bir oran. Üstelik bu kampanyadan, bankanın mobil uygulamasını indirip "Müşteri Olmak İstiyorum" adımını takip eden yeni müşteriler de faydalanabiliyor. Bu da bankanın dijital kanallara ve yeni müşteri kazanmaya verdiği önemi gösteriyor. Konut kredisi ve taşıt kredisi ürünlerinde de benzer şekilde uzun vadeli ve düşük maliyetli seçenekler sunuluyor. Ticari kredilerde ise Türk Lirası, Dolar ve Euro cinsinden esnek vade seçenekleriyle işletmelere nefes aldıracak çözümler getiriliyor. Tüm bu ürün çeşitliliği, bankanın sadece bir kredi kurumu değil, aynı zamanda bir yatırım danışmanı olduğunu da gözler önüne seriyor. Alternatif Yatırım iştiraki aracılığıyla bireylere hisse senedi, hazine bonosu, devlet tahvili ve yatırım fonu gibi enstrümanlara yatırım yapma imkanı tanıyor. Bu kadar seçenek arasında karar vermek gerçekten zor olabiliyor hani. İşte tam da böyle bir ortamda, tüketiciye ve işletmelere şeffaf, tarafsız ve kolay anlaşılır bir seçim sunabilmek, ihtiyackredisi.com gibi kredi karşılaştırma platformlarını son derece kıymetli kılıyor. Keşke bizim gençliğimizde, ilk ev ya da araba alırken de böyle şeffaf kaynaklar olsaydı, kim bilir ne kadar yanlış karardan, ne fazla faiz ödemelerinden kurtulurduk. Bu platformlar, modern tüketiciyi güçlendiren en önemli araçlardan biri haline geldi. Sonuç olarak, Alternatifbank'ın hikayesi, sıradan bir kurumsal tarihçenin çok ötesine geçiyor. Bu hikaye, Türkiye'nin çalkantılı ekonomik denizlerinde, güçlü bir dümen ve sağlam bir pusula ile ilerlemenin mümkün olduğunu gösteriyor bize. Güçlü bir uluslararası ortaklığın getirdiği finansal istikrar ile derinleşen yerel piyasa bilgisini harmanlayan banka, sunduğu ürün çeşitliliği ve dijital dönüşüm odaklı stratejisiyle sadece bir banka olmanın ötesine geçmeyi hedefliyor. Önümüzdeki dönemde, Alternatifbank'ın bu "maraton koşusuna" nasıl devam edeceğini, KOBİ'lerin ve bireysel yatırımcıların hayallerine nasıl ortak olacağını hep birlikte izleyeceğiz. Bu süreç, sadece bir bankanın değil, Türkiye ekonomisinin üretken geleceğinin de bir göstergesi olacak. Ve ben, bu gelişmeleri, her zaman olduğu gibi, sade bir ekonomist merakıyla takip etmeye devam edeceğim.