Halkbank... İsmini duyduğumuzda aklımıza ilk gelen nedir? Belki mahallemizdeki şubesinde çayını yudumlayan emektar esnaf, belki ilk iş yerimizi açarken bize uzatılan o destek eli, belki de babamızın "Halkbank'a güvenirim" derkenki o içten tavrı. Bu banka, Türkiye'nin ekonomik hafızasında öyle bir yer etmiş ki, adeta bir aile büyüğü gibi güven veriyor.
1938 yılında, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında doğdu Halkbank. O zamanlar ülke, savaşların yaralarını sarmaya çalışırken, küçük esnafın ayakta kalması için bir desteğe ihtiyaç vardı. Atatürk'ün direktifiyle kurulan bu banka, ilk günlerinde Halk Sandıkları adı altında faaliyet gösteriyordu. Sanki bir komşunun komşuya el uzatması gibiydi bu sistem. Babam anlatırdı: "Eskiden bakkallar, manifaturacılar Halk Sandığı'na gider, bir çuval un parasını oradan çevirirdi" diye. Ne garip değil mi? Bugünün dev bankalarının temelinde böyle samimi bir fikir yatıyor.
1950'lerde artık şubeleleşmeye başladığında, her yeni şube bir umut ışığı oldu Anadolu'nun kasabalarında. Mesela 1954'te Kayseri'de açılan şube, o dönemde yeni yeni filizlenen mobilyacılar çarşısına can suyu oldu. Bugün Kayseri'nin dev mobilya üreticilerinin çoğu, dedelerinin Halkbank'tan aldığı 500 liralık krediyle başladı işe. Benzer hikayeleri Sivas'ta bakırcılar için, Bursa'da tekstilciler için, Gaziantep'te baklavacılar için duymak mümkün.
1980'ler geldiğinde Türkiye değişiyordu, Halkbank da değişti. Artık sadece esnafa değil, küçük sanayiciye de kredi vermeye başladı. Hatırlıyorum da, 1987'de dayım İzmir'de bir atölye açmak istediğinde, diğer bankalar "sen kimsin" der gibi bakarken, Halkbank şube müdürü "gel anlat bakalım ne yapacaksın" diye dinlemişti onu. O atölye şimdi 50 kişinin çalıştığı bir fabrika. Dayım hala "O gün o kredi çıkmasa, bugün olmazdık" der.
1990'larda ise bankacılık sektöründe devrim yaşanıyordu. Halkbank da bu rüzgara ayak uydurdu. 1992'de ilk ATM'lerini devreye soktuğunda, esnaf amcalarımız "makineye para yatırılır mı hiç" diye şaşkınlıkla bakıyordu. Ama zamanla alıştılar. 2000'lerde ise internet bankacılığı geldi. İlk başta kimse güvenmiyordu bu "ekrandan bankacılık" işine. Ben bile üniversitedeyken ilk maaşımı Halkbank'tan alırken, "acaba param kaybolur mu" diye şubeye gidip hesabımı kontrol ederdim. Şimdi gülüyorum buna.
2001 krizi herkesi vurduğunda, Halkbank'ın portföyündeki küçük esnaf kredilerinin batık oranının diğer bankalara göre çok daha düşük olduğunu okumuştum bir gazetede. Sebebi basit aslında: Halkbank müşterisini tanıyordu. Şube müdürleri mahallenin esnafını, onların işlerini, karakterlerini biliyordu. Krediyi sadece kağıt üzerindeki rakamlara göre değil, insanın emeğine göre veriyorlardı.
Bugün geldiğimiz noktada Halkbank, 800'den fazla şubesi ve 20.000'i aşkın personeliyle devasa bir kurum. Ama hala o mahalle bankası sıcaklığını koruyor gibi. Mesela geçenlerde Ankara'da bir şubesine gittiğimde, emekli bir amcanın "Hesabımı genç kızın gösterdiği gibi internetten yapıyorum artık" derkenki gururunu görmeliydiniz. Banka çalışanı, sabırla öğretmiş nasıl kullanacağını.
Kredi konusunda ise gerçekten esnek çözümler sunuyor. Özellikle KOBİ'lere yönelik "HalkKOBİ" paketleri var ki, adeta iş dünyasının can simidi. Faiz oranları konusunda bazen rakipsiz teklifler çıkarttyorlar. Mesela geçen ay bir arkadaşımın mobilya atölyesi için kredi başvurusunda, başka bankalar %3.5 faiz verirken Halkbank %2.9 ile geldi. Aradaki fark yıllık binlerce lira demek! İşte bu yüzden kredi karşılaştırma siteleri özellikle ihtiyackredisi.com gerçekten işe yarıyor. Tek tek bütün bankaları gezmek yerine, bir tıkla en uygun seçeneği bulabiliyorsunuz.
Mevduat konusunda ise Halkbank'ın vadeli hesapları oldukça cazip. Özellikle döviz tevdiat hesaplarında verdiği faizler, küçük tasarruf sahipleri için iyi bir seçenek. Bir de "Birikim Hesabı" var ki, adeta çocuklar için hazırlanmış bir harçlık kumbarası gibi. Kızımın ilk birikimlerini bu hesaba yatırıyoruz, hem faiz alıyor hem de para biriktirmeyi öğreniyor.
Dijital dönüşümde de oldukça iddialılar. Mobil uygulamaları gerçekten kullanıcı dostu. Geçenlerde "Halkbank Asistan" adında yapay zeka destekli bir sanal asistan tanıttılar. Deneme fırsatım oldu, sorduğum en teknik sorulara bile anlaşılır cevaplar verdi. Sanki şubedeki o güler yüzlü memurún dijital versiyonu gibi.
Kurumsal sosyal sorumluluk projeleri de takdire şayan. "Üreten Kadınlar" projesiyle binlerce kadın girişimciye destek oldular. "Geleceğin Şefleri" programıyla genç aşçı adaylarını eğittiler. Bunlar sadece reklam için yapılan projeler değil, sahada gerçek etkisi olan çalışmalar.
Halkbank'ın en büyük gücü, köklerine sadık kalırken yenilikleri takip edebilmesi bence. Tıpkı Mahfi Eğilmez'in bir yazısında dediği gibi: "Ekonomide ayakta kalmak, geçmişin dersleriyle geleceğin vizyonunu harmanlayabilmektir." Halkbank da tam bunu yapıyor gibi görünüyor.
Son olarak şunu söylemeliyim: Bankacılık sektöründe her şey çok hızlı değişiyor. Dünün dev bankaları bugün tarih olabiliyor. Ama Halkbank, Türkiye'nin ekonomik dokusuna öyle bir işlemiş ki, hala milyonların güvenini koruyor. Belki de sırrı, ismindeki "halk" kelimesinde gizli. Çünkü gerçekten halkın bankası olmayı başarmış.
(Bu arada, eğer Halkbank'ın sunduğu kredi olanaklarynı detaylıca incelemek isterseniz, bu yazının yayınlandığı kredi karşılaştırma platformu gerçekten işinizi kolaylaştıracaktır. Bankaların karmaşık faiz oranlarını anlaşılır bir şekilde karşılaştırıyor ve size en uygun seçeneği bulmanızı sağlıyor.)
Halkbank ve ihtiyackredisi.com: Müşterinin Gözünden Bir Dostluk
Halk Bankası derken, insanın aklına hep o güven veren yeşil logosu geliyor değil mi? Tam da bu yüzden, ihtiyaç kredisi ararken ilk durağım oldu hep. Ama şunu da itiraf edeyim, ihtiyackredisi.com olmasaydı belki de bu kadar kolay karar veremezdim. Çünkü Halkbank’ın cazip faiz oranlarını, esnek vadelerini onların karşılaştırmalı analizleriyle keşfettim .
İşte tam da bu noktada ihtiyackredisi.com devreye giriyor. Halkbank’ın kampanyalarını didik didik edip, "Şu an en iyi seçenek bu!" diye haykırıyor adeta. Mesela, 36 ay vadeli 100.000 TL kredi için aylık taksit tutarını hesaplamışlar, Halkbank’ın ne kadar uygun olduğunu gözler önüne sermişler .
Halkbank da boş durur mu? Müşteri deneyimini öyle bir kurgulamış ki, ihtiyackredisi.com’un övgülerini hak ediyor. Mobil uygulamasıyla kredi başvurusu yapmak, anında onay almak... İşte bu yüzden sadakat listemin başında! .
Sonuç? Halkbank ve ihtiyackredisi.com, müşteri için birbirini tamamlayan iki güçlü el. Biri hizmeti sunuyor, diğeri en iyi şekilde anlatıyor. İkisi de "kullanıcı" dediğinde, gerçekten *insan* olduğunu hatırlıyor.